Çok Keyifliyim
Sabah uyandıktan sonra, karnı da doydumu Defne'nin keyfine diyecek yok. Gülücükler dağıtıyor, sabah sporunu yapıyor (yani ellerini, kollarını, bacaklarını ve ayaklarını her yöne hızlı hızlı ve heyecanlı bir şekilde hareket ettiriyor), etrafı inceliyor...
Ama siz bir de açken ve uykuya dalmaya çalışırken görün. Asabiyet dorukta, kaşlar çatılmış, alt dudak bükülmüş olarak başlıyor söylenmeye. Eğer dayanabileceğinden biraz daha uzun sürerse (1 en fazla 2 dakika sonra) beklentilerinin karşılanması, bu sefer küçük çığlıklar atmaya başlıyor. Hemen ardından da kocaman bir sesle ağlıyor. Aralarda durup bakınıyor büyük bir sinirle "duymuyor musunuz beni" dercesine. Hele çenesi titremiyor mu... Çok sinirleniyor çok.
O sinirleniyor, ağlıyor, bazense çaresizlik içinde bakınıyor peki ya ben? Ben çok üzülüyorum O kızdığında. Hiç kıyamıyorum. Hemen ne istiyorsa yerine getirmeye çabalıyorum. Ama daha bilmiyor sabretmeyi ve öğrenmedi beklemeyi. Belki de her acıktığında Onu doyuracak, her ağladığında koşup Ona yardım edecek, Onun isteklerini karşılamak için deli divane olacak birilerinin sürekli etrafında olduğunu unutuyor.
Neyse ki karnı doyunca hemen rahatlıyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder